Yasin Güngör’ün annesi :Evlatlarımız birer birer yitip gitmeden sesimizi çıkaralım
Bu zalimler karşısında yüreğinde biraz insan sevgisi barındıran herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz. Evlatlarımız birer birer yitip gitmeden sesimizi çıkaralım. Ortaya çıkması muhtemel acı sonuçların altında vicdanımız paramparça kalmasın. Evlatlarımız yaşasın, biz de yaşayalım.
Açlık grevinde olan tutsak Yasin Güngör’ün ailesi bildiriyor:
Merhabalar,
Bu mektubu 17 Ocak 2016 tarihinden bu yana Elazığ 2 No’lu F Tipi cezaevinde tutsak olan ve 16 Aralık 2018 gününden beri açlık grevi eylemine başlamış Yasin Güngör’ün ailesi olarak yazmaktayız.
Yasin 121 gündür açlık grevindedir. 80 kilo girdiği cezaevinde şu an 44 kiloya kadar düşmüştür. Haftalık ortalama 800 gram ile 1 kilo arası kaybetmektedir. Evladımızın düşünceleri uğruna kararlı ve dik duruşu her zaman olduğu gibi bizleri onure etmekle birlikte Yasin’in bedeninin eriyip tükendiğini bilerek geçen her saniye yüreğimizi paramparça etmektedir. Yediğimiz lokma, içtiğimiz su zehir olmuştur.
Niyetimiz yalnızca kendi evladımıza dikkatleri çekmek de değildir. Tüm açlık grevi eylemcilerinin yaşadığı zulüm ve baskıları, Türkiye Cumhuriyeti’nin cezaevlerine yönelik insanlık dışı politikalarını tüm vicdan sahibi kesimlere aktarmaktır.
Siyasi tutsakların hukuk dışı gerekçelerle cezaevlerine atıldıkları yetmiyormuş gibi her türlü sözlü ve fiziki işkenceye mağruz kaldıklarını Yasin ile yaptığımız görüşmeler üzerinden bilmekteyiz. Yasin’in yatakta çıkmaya mecalinin olmadığı koşullarda gardiyanlar tarafından dövüldüğünü, üstüne üstlük dava edildiğini, davanın sonucunda beraat edilmesine rağmen 4 ay hücre cezasına çarptırıldığını kendi ağzından dinledik. Cezaevlerinde açık bir gardiyan terörü mevcut. Her sabah gardiyanların “Hala ölmediniz mi?” diye koğuşlara geldiklerini biliyoruz. Bütün bunlar yetmezmiş gibi açlık grevindeki tutsakların yanına IŞİD teröristleri yerleştirilerek işkencenin başka bir boyuta taşındığını bilmekteyiz.
Açlık grevi eylemcilerinin ihtiyaç duyduğu B1-B12 vitaminlerinin temini de cezaevi yönetimi tarafından engellenmektedir. Cezaevine yolladğımız üç kuruş paraya bile göz dikmiş insanlık yoksunlarından bahsediyoruz.
Bu zalimler karşısında yüreğinde biraz insan sevgisi barındıran herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz. Evlatlarımız birer birer yitip gitmeden sesimizi çıkaralım. Ortaya çıkması muhtemel acı sonuçların altında vicdanımız paramparça kalmasın. Evlatlarımız yaşasın, biz de yaşayalım.