Muzaffer Oruçoğlu çok sayıda etkinlik için Avrupa’da!
Politikacı, yazar, şair, ressam Muzaffer Oruçoğlu, bir hafta kadar Viyana’daydı. Yunanistan’dan başlamıştı bu yolculuğu. Sırada Almanya ve Fransa var.
Politikacı, yazar, şair, ressam Muzaffer Oruçoğlu, bir hafta kadar Viyana’daydı. Yunanistan’dan başlamıştı bu yolculuğu. Sırada Almanya ve Fransa var.
HÜSEYİN A. ŞIMŞEK- Viyana
68 Kuşağı’nın önde gelenlerinden Muzaffer Oruçoğlu, bir hafta kadar Viyana’daydı. Üç ayrı etkinliğe konuk oldu. Almanya’ya hareket edeceği 7 Mayıs günü, kendisiyle bir görüşme gerçekleştirdim. Yıllardan beridir Avusturalya’da yaşayan yazar, şair, ressam Oruçoğlu, uzun aralıklarla gelebiliyor Avrupa’ya. Her gelişinde birkaç ay kaldığı için, araya giren fiziki boşluğu önemli bir ölçüde kapatarak dönüyor. Kendisiyle gerçekleştirdiğim görüşmeyi, iki bölüm halinde paylaşacağım. Okumakta olduğunuz ilk bölüm, kendisinin bu gelişindeki program akışıyla sınırlı olacak. 27 Nisan’dan Haziran ayı ortalarına kadarki zamanı Avrupa’nın dört ayrı ülkesinde geçirmiş olacak olan Muzaffer Oruçoğlu, bu süre zarfında nerede ne yaptı, ne yapacak? Görüşmemizin ikinci bölümünde ise, ağırlıkla resim olmak üzere, Oruçoğlu’nun sanatsal çalışmaları yer alacak.
Soru ve cevaplara geçmezden önce, Muzaffer Oruçoğlu’nu Toter Winkel okurları için çok kısa da olsa tanıtmak isterim. Oruçoğlu, 1947’de Kars’ta dünyaya geldi. İlkokulu, komşu köy, kendi köyü ve Kars’ın merkezinde okudu. Kars’ta ortaokulu bitirip, öğretmen okulu sınavlarına girdi ve kazandı. Önce, Rize Öğretmen Okulu‘na, iki yıl sonra da İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’na devam etti. Sıradaki eğitim-öğrenim kurumu Fen Fakültesi oldu. Oruçoğlu, yüksek öğrenimini sürdürürken aynı zamanda 68 Kuşağı’nın ileri gelen gençlerinden biri olarak aktif politik bir faaliyetin de içindeydi. 1973’te, İbrahim Kaypakkaya’nın liderliğinde kurulan TKP/ML yöneticilerinden olması hasebiyle gözaltına alınıp tutuklandı. Bu illegal partinin İstanbul toplu davası kapsamında yargılandı ve ömürboyu hapis cezasına mahkûm edildi.
Cezaevinde 13 yıl 4 ay kalan Oruçoğlu, bu süre zarfında sadece politik yazılar kaleme almadı, şiir ve roman da yazdı. Romanları, serbest kaldığı yıllarda yayınlanabilecekti. Mayıs 1986’da Yunanistan’dan Avrupa’ya çıkış yapan Muzaffer Oruçoğlu, oradan Fransa’ya geçti ve iltica başvurusunda bulundu. 1988’de ise Avusturalya’ya yerleşti. Bugüne kadar 13 romanı, 7 şiir ve 2 masal kitabı yayımlandı. Resim çalışmaları üzerinden ise, altı ülkede 60’tan fazla kişisel resim sergisi açtı.
Muzaffer Oruçoğlu’ndan bir kuşak sonra, 78 Kuşağı’nın yeni “reşit” olmuş gençlerinden biri olarak, Mart 1981’de gözaltına alınıp tutuklandım. Oruçoğlu’nun da kurucuları arasında yer aldığı partinin İstanbul ana davasında yargılandım. Ben beş yıl kadar kaldım içerde. Ondan, beş-altı ay kadar önce tahliye edildim. O 1986’da yurt dışına çıktı, ben İstanbul’da gazeteciliğe başladım. Çalıştığım yayınlar arasında Yeni Demokrasi ve Komündergisi de vardı. “Yazmak” babında yolumuz, önce bu iki yayında kesişti. Bu arada benim de roman, şiir, araştırma kitaplarım yayınlanmaktaydı. Dolayısıyla, birbirimize ilgimizin ağırlık noktası edebiyat ve sanatın diğer kolları olmaya doğru evrildi ve öyle de sürüyor gibi. Bizzat görüşmemiz, yıllar sonra Viyana’da mümkün olmuştu. Zira ben de yurt dışına çıkmak zorunda bırakılmıştım. Bu görüşmeyi sadece bir sanatçıyla değil de bir dostum ve arkadaşımla yapmış bir tarzda sunumamın nedeni de bu arka plan.
Bizden, yani Avusturya ve başkenti Viyana’dan oldukça uzak bir diyardan, Avusturyalya’dan geldin. Hoşgeldin. Ne zaman, nasıl başladı bu yılki Avrupa yolculuğun?
Muzaffer Oruçoğlu: 26 Nisan’da hareket ettim Avusturya’dan. 27 Nisan’da Selanik’teydim. Selanik’e gelişimin sebebi, orada bir resim sergimin olmasıdır. Sergiyi, Selanik’in içinde galerisi (Eneken Kültür Merkezi) olan bir arkadaş, Yorgo Giannopoulos ve onun çevresi (özellikle de Ragıp Duran) örgütledi. Çeşitli yerlerden gelenler oldu sergiye. İngiltere, Almanya, Hollanda, Türkiye’den, Atina’dan arkadaşlar katıldı.
Bu Avrupa gezisindeki ikinci durağın Viyana oldu. Burada hangi etkinlikler gerçekleşti?
Viyana’da İbrahim Kaypakkaya’yı anma gecesi verdı, ona katıldım. Orada bir konuşma yaptım. Daha sonra, 5 Mayıs günü Viyana Türkiyeli İşçiler Derneği’nde (VTİD) Ortadoğu, Türkiye‘deki yerel seçimler ve son siyasi gelişmeler ağırlıklı bir sohbete katıldım. Sorunları irdeledik, birlikte tartıştık arkadaşlarla. Dün de şu anda bulunduğumuz dernekte (Viyana Demokratik Haklar Derneği) resim sanatı üzerine bir workshop gerçekleştirdik. O da güzel oldu.
Bugün buradan Almanya’ya gidiyorsun. Oradaki program nasıl?
Almanya’da, 10 Mayıs’ta Frankfurt’ta, resim sanatıyla ilgili bir workshop var, ona katılacağım. Orada resime ilgi duyan, resim yapan 25 genç tespit etmişler. Onların katılacağı bir workshop olacak. Bir günlüktür o. Gençler tualleri, boyaları, fırçalarıyla gelecekler. Daha önceki gelişlerimde, Köln’e yakın bir yerlerde bir workshop örgütlenmişti. Oraya da 27-28 kişi katılmıştı. Bunu duymuşlar arkadaşlar, “bir de Frankfurt’ta yapalım” diye talep etmişler, ben de o talebi kabul ettim. Orada herkes tualinin başında resim yapacak. Tabii ben onlara resim stillerine, boya tekniklerine, malzeme kültürüne ilişkin bilgi vereceğim. Bir de çizim anında onlarla tek tek sohbet edeceğim. Ortaya çıkan resimlerin, çalışmayla ilgili fotografların yer aldığı küçük bir kataloğun basımını da onlara önereceğim. Onların resimlerinden, özgeçmişlerinden ve o anda çekilmiş fotograflarından oluşan bir katalog.
11 Mayıs’ta, Stuttgart’ta bir gece var, ona katılacağım. 14 Mayıs’ta, bir panel var. 16 Mayıs’ta, Yol Tv kanalında bir söyleşiye konuk olacağım. 18 Mayıs’ta Wuppertal’da bir gece var. 19 Mayıs’ta, Bielefeld’de Dersim Kırımı ile ilgili bir panel var. 24 Mayıs’ta, benim kitaplarımdan Grizu’yla ilgili Hamburg’da bir tanıtım toplantısı olacak. 26 Mayıs’ta bir panel daha var katılacağım.
Ülke bazında söylemek gerekirse dördüncü durak, Fransa ve başkenti Paris olacak. Sanırım bu, bu yolculuğunun son durağı aynı zamanda. Fransa’da neler var programda ve Avusturalya’ya dönüş ne zaman?
Paris’te, 1-9 Haziran günleri arasında, Paris Kürt Enstitüsü’nde resim sergim var. Bu, bu yılın Avrupa’daki son etkinliği olacak. Ona katılacağım. Serginin bitiminde, Avusturalya’ya döneceğim.
Kaynak: Toter Winkel. Ta