‘Kürtler o gün barışa hazırdı ama devlet değildi’
Öcalan'ın “birlikte yaşam” çağrısı üzerine Kandil ve Mahmur’dan 34 kişilik grubun Habur’dan giriş yapmasının üzerinden 9 yıl geçti.
Öcalan’ın “birlikte yaşam” çağrısı üzerine Kandil ve Mahmur’dan 34 kişilik grubun Habur’dan giriş yapmasının üzerinden 9 yıl geçti. Barışın bedelini 7 yıl cezaevinde kalarak ödeyen grubun üyelerinden Nurettin Turgut, “Öcalan’ın çağrısını yerde bırakmadık, ama devlet barışa hazır değildi” dedi.
Sayın Öcalan çağrı yaptığında şunu açıkça belirtti: “Ben bu devletin bu adıma büyük bir anlam vereceğini düşünmüyorum ama en azından devleti biraz daha barış sürecine yakınlaştırabiliriz, o yola sokabiliriz.”
Türkiye’ye giriş yaptığımızda ne biz ne devlet kimse böyle bir karşılamanın olacağını beklemiyordu. ‘Belki binlerce insan gelir’ dedik, ama kapıyı geçince gördük ki yüzbinlerce insan o yollarda bizi kucaklamaya çalışıyor.
Ceza alacağımızı bile bile Sayın Öcalan’ın çağrısını yerde bırakmadık ve ne olursa olsun sonuna kadar buna bağlı kaldık. Fakat anladık ki devlet değil barışa, Kürt halkının en ufak bir hak talebini bile kabul etme noktasına gelmemiş.
Tecrit deyip basitleştiremeyiz. Kürt halkının tümüne uygulanan bir tecrittir. Hak taleplerine yapılan bir saldırıdır. Öcalan demek, barış demektir. Öcalan demek, Kürt halkının haklı taleplerinin kabulü noktasında bir arayış demektir.