“Işıl Özgentürk kadın olduğunu unutup yazmış”
Gazeteci Müjgan Halis, Batman’daki Kürt kadınları ve Işıl Özgentürk’ün “Porno çukurunda debeleniyoruz” başlıklı yazısını bianet’e değerlendirdi.
“Batman’da Kadınlar Ölüyor” kitabının yazarı gazeteci Müjgan Halis, Batman’daki Kürt kadınları anlattı. Işıl Özgentürk’ün Batman’daki kadınlara dair yazdığı “Porno çukurunda debeleniyoruz” başlıklı yazısını “kabul edilemez bulduğunu” söyledi.
Halis, “Özgentürk’ün yazısında söz ettiği öğretmen gerçekten var mı? Samimiyetle sordum. Öğretmen 20 yıl önce gördüklerini mi anlattı? Bunları düşündüm. Ülkemizde bir çok şeyin doğası değiştiği gibi mesleğimizin de doğası değişti. Böyle bir gazetecilik yaparsam başıma bir şey gelmez mi diye düşünüyor? Bunları düşünüyorum” dedi.
Müjgan Halis’in söyleşisinden öne çıkanlar şöyle:
“Batman’ı 20 yıl önce ile tariflemek kabul edilemez”
20 yıl önce Batman: Batman değil Urfa’da, Diyarbakır’da da yaşanıyordu. Bunun elbette en önemli nedeni 20 yıla varan çatışmalı sürecin tek tek Kürtleri ve tek tek kadınları çok etkilemiş olmasıydı.
Savaşları biliyoruz, bir erkek eylemi olarak nitelenir. Kürt coğrafyasındaki çatışmada en çok etkilenenler arasındaydı kadınlar. İnsanlar yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kaldı.
Batman’daki faili meçhul cinayetler, Hizbullah’ın katliamlarına da kadınlar tanık oldular. Kadınlar intihar etmeye başladılar. 20 yıl sonrasında ise bütün dünyanın kabul ettiği bir güç ortaya çıktı: Kürt Kadın Hareketi.
20 yıl sonra Batman: Sivil toplum örgütleri, belediyeye bağlı kurumlar, HDP’ye kadar gelen süreçte eşbaşkanlık sistemi ile de çok güçlü bir Kadın Hareketi oluştu. 20 yıl öncenin Batman’nına bakılarak bugünün Batman’nını tariflemek asla kabul edilemez.
“Özgentürk’le 20 yıl önce birlikte Batman’daydık”
Kürt Kadın Hareketi: Takılıp kaldığı yer, kadınların hayatlarından vazgeçmeleri açısından takıldığı yer “namus” kavramı. Türkiye’nin her yerinde kadınlar sorunlar yaşıyor. Kadına yönelik şiddetin “Doğu, Güneydoğu’ya” değil daha batıya taşındığını gösteriyor. Batı’daki feminist hareketi dahi Kürt Kadın Hareketi etkiledi.
Barış Anneleri, belediyelere bağlı sivil toplum örgütlerinin oluşturulması ile kadınların “Ben varım” cümlesi tek tek mahallelere yayıldı.
AKP sadece kadın hareketini geriletemedi. Bunda Kürt Kadın Hareketi’nin de etkisi olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla, Kürt Kadın Hareketi’ni 20 yıl önce ile tanımlamak asla kabul edilemez.
Işıl Özgentük yazısı: Özgentürk’le 20 yıl önce Batman’a birlikte gitmiştik. Kadın intiharlarına dair haber yapmak üzere oradaydık. Aslında “o bölgeyi” de hiç bilmeyen bir isim değil. Mesele Kürt Sorunu olunca siyasal süreçle de bağlantılı olarak belki korktukları için çok soruşturduklarını, araştırdıklarını düşünmüyorum.
Cumhuriyet gazetesi: Cumhuriyet’te bu yazısının yer almasına çok şaşırmadım. Gazetenin yaşadığı iç darbe sonrası kendisini konumlandırdığı yer açısından çok uygun. Özgentürk’ün bunu yazmasına şaşırmıştım.
Irkçı bir erkek gibi yazmıştı. Empati duygusunu tamamen ortadan kaldırmıştı. Kadın olduğunu unutmuş gibi yazdı. Kendisi eski kıdemli bir gazeteci sadece bildiklerini üst üste koysaydı böyle bir yazı yazmayacağını bilirdi.
“Elbette Kürt kızıyım”
Medyada Kürt kadın olmak: Özellikle Kürt kadın olma hali ana akımda çalışırken karşıma çıktı. Mesleğimin ilk yıllarında önemli bir haftalık dergide sadece Kürt olduğum için oradan haber kaynaklarım olduğu için uzunca bir süre mobbing gördüm.
Çok önemli sol görünümlü Doğan Medya’ya bağlı bir gazetede çalışırken faili meçhul cinayet haberi yaptım diye atıldım. Başka bir gazetede çalışırken yönetmenimiz bana “Kürt kızı” derdi. Bunu onere etmek için söylemezdi. Elbette “Kürt kızıyım” ama bunu o aşağılamak için kullanıyordu.Haberin devamını okumak için tıklayınız 》》》