HDP Roboskili ailelere özeleştiri verdi-Video

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Mardin Milletvekili Tuma Çelik, Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, Şırnak Milletvekilleri Nuran İmir, Hasan Özgüneş, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay ve HDP ile DBP’li yöneticilerin de olduğu heyet Şırnak’taki programları kapsamında Roboskili aileleri ziyaret etti. 2011 yılında savaş uçaklarının bombalaması sonucu öldürülen 34 köylünün ailelerini ve mezarlığı ziyaret eden heyet, burada Roboskili ailelerin her hafta Perşembe günü yaptıkları açıklamayı bugün birlikte yaptı.

İlk olarak Roboskili Aileler adına açıklama yapan Veli Encu, 2 bin 497 gündür taleplerinin adalet olduğunu hatırlattı. “82 ay, 357 hafta, 2 bin 497 günü bulan bir süre bizler hep burada, evlatlarımızın kardeşlerimizin mezarları başında, sonunu Roboski’ye adalet talep ederek bitirdiğimiz açıklamalar yaptık” diyen Encu, “Hukuka, adalete, vicdanlara seslendik. Sesimizi soluğumuzu duyurmak için çalmadık kapı bırakmadık. Talebimiz hep aynıydı; her saniyesi devletin kayıtlarında yer alan bir katliamın mağdurları olarak talebimiz sadece adaletin tecelli etmesiydi. Evet 2497 gün geçti ve hala adalet yok” dedi.

Acılarının halen taze olduğunu dile getiren Encu, “34 insan katledildi, bu ülke bir gün sonra ancak duyabildi ve ülkenin gündeminde hiçbir zaman hak ettiği önemi görmedi. 34 insan katledildi, hemen gizlilik kararı verildi. 34 insan katledildi, ülkenin yöneticisi çıkıp TSK’ya hassasiyetinden dolayı teşekkür etti. 34 insan katledildi, ülkenin yöneticileri çıkıp tek tek ölenleri suçladı, acımıza tuz ekti. 34 İnsan katledildi tek bir kimse görevden alınmadı. 34 insan katledildi,  yapılan baskılar, hukuksuzluklar bitmedi. 34 insan katledildi, katliamın sorumluları değil katliam da öz kardeşi ve 11 yakın akrabasını kaybeden Ferhat Encu, haksız hukuksuz, siyasi bir intikam hırsıyla cezaevine atıldı” diye belirtti.

“Roboski Katliamı’nın sorumluluğu kabul etmek, bugüne kadar ki örneklerde devlet için hep çok zor hatta imkansız olmuştu” diye devam eden Encu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meğer aramızda devlete benzeyen ne çok insan varmış, meğer sorumluluğu kabul etmek herkes için ne kadar imkansızmış, Roboskî davasının bir karanlığa hapsedilmesinin açık sorumluları meğer ne kadar devlete benziyormuş, bunu Roboskîliler olarak çok iyi öğrendik. Dosyanın adaletsizliğin çıkmaz sokağında adaletsiz bırakılmasında payı olan ve kabahati dosyada açıkça yazan baro ve baro başkanı bugüne kadar ne hesap verdi, ne kimse ondan hesap vermesini istedi, ne de bizi suçlayıp akıl vermek dışında kendi sorumluluğu hakkında bir şey söyledi. Hukuk mücadelemizde bize rehberlik eden siyasetçiler, dosyanın bu skandal ile karanlığa gömülmesi üzerine ortadan kayboldular. Ne onlar çıkıp bir özeleştiri verdi, ne de kimse onlara hesap sorabildi. Meğer ne kadar nüfuzlu insanlarmış, meğer hatırları Roboskî davasından ne kadar büyükmüş ki Allah’ın üç beş kulu dışında hemen herkes bu skandalı seyretmekle, hukuki kabahati bildiği halde susmakla yetindi. Roboskî’nin adaletsizlik karşısındaki feryadını kimse duymadı! O baro başkanı istifa etmeyi bırakın, yeniden baro başkanı seçilebildi. Bir dolu avukat, toplanıp bu skandalın mimarına yeniden mührü teslim edebildi. O siyasetçiler bırakın istifa etmeyi, daha iyi yerlerden aday gösterildiler. Ne parti ne de kamuoyu çıkıp bu neyin ödülüdür demedi. Devlet ve devlete benzeyen hukuk düzeni, devlet kadar bile sorumluluk kabul etmeyen hukukçu ve siyasetçiler adalet arayışımızı sonuçsuz bıraktılar ama biz ısrarcıyız. Katliamın gerçek sorumluları ortaya çıkartılıp cezalandırılıncaya kadar verdiğimiz mücadeleden ve adalet talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.”

Encu’nun ardından söz alan Eş Genel Başkan Temelli, tüm Türkiye halklarının bu olayın faillerinin ortaya çıkarılması için mücadele etmesi gerektiğini dile getirdi. Roboski’de sahip çıkmanın Türkiye’deki tüm mazlumlara sahip çıkmakla eşdeğer olduğunu ifade eden Temelli, “7 yıldır bu olayın faillerinin ortaya çıkarılmış ve cezalandırılmış olması gerekirken, biz hala adalet arıyoruz. Suçlular herkes tarafından çok iyi biliniyor. Ne yaparlarsa yapsınlar bu suçlarının üstünü kapatamazlar. Çünkü bu suçlarının karşısında burada 34 caniniz yatıyor ve hala adaleti bekliyor. Bir gün bu adalet muhakkak ki gelecektir. Ve bu adalet buradan Roboski’den yükselecektir” diye belirtti.

Roboski’de adaletin gelmemesi nedeniyle 7 yıldır Türkiye’nin her yerinde adaletin korkmasına sebep olunduğunu sözlerine ekleyen Temelli, şöyle devam etti: “Koskoca bir ülke adaletsizlik girdabına girmiştir. Ülkenin hiçbir yerinde adalet yoktur. Ülkenin hiçbir yerinde vicdan kalmamıştır. Çünkü o gün 28 Aralık 2011 günü burada yaşananlara ses çıkarmamak, burada yaşananları görmezden gelmek bugün bu ülkeyi büyük bir adaletsizlik çukuruna iteklemiştir. Eğer bu ülkede herkes için adalet istiyorsak, bu ülkede adaletin tesis edilmesini istiyorsak; tüm vicdanlara sesleniyoruz; gelin buradan başlayalım. Tam da Roboski’den başlayalım. Ailelerin her hafta dile getirmiş oldukları taleplere kulak verelim.”

Sözlerine Roboski ailelerine ve tüm topluma özeleştiri vermek için Roboski’de olduklarını vurgulayarak devam eden Temelli, şunları dile getirdi: “Bir takım hatalar yapmış olabiliriz. Eksiklikler söz konusu olmuş olabilir. Ama adalet mücadelesinde asla ailelerimizi yalnız bırakmayalım. Onlarla beraber olalım. Bu adalet mücadelesini onlarla beraber yükseltelim. Çünkü burada yükselecek mücadele tüm ülkede yükselecek bir mücadeledir. Burada tüm heyetimiz burada ailelerimize bu sözü veriyoruz. Hep birlikte adalet yerine gelene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Asla bu adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz.

Geçmişin hataları hepimizin özeleştiri vermesi gereken konudur. Burada bu ailelerimizin huzurunda bu özeleştiriyi bizzat ben veriyorum. Bugünden sonra Roboski’deki adalet arayışında yan yana olacağız. Birbirimize sahip çıkacağız. Çünkü biliyoruz ki bu topraklardaki adaletsizlik hüküm sürdüğü müddetçe hiçbir yerde adalet söz konusu olmayacak. Eğer Roboski’de yaşananlara sessiz kalmasaydık; Suruç olmazdı. Ankara olmayacaktı. Bu katliamlar yaşanmayacak, 7 yıl boyunca kaybettiklerimizi kaybetmeyecektik. 7 yılda yaşadıklarımıza baktığımızda aslında hepimizin başı biraz eğik. İşte tekrardan başımızı dik tutmak için bu ailelerimize verdiğimiz sözün arkasında durmak boynumuzun borcu olsun.”

İktidara da seslenen Temelli, adaletten kaçış olmadığını hatırlatarak, bir an önce sorumluların adalete teslim edilmesi çağrısında bulundu. Meclis’e ve topluma önemli sorumluluklar düştüğünü ifade eden Temelli, “Acılarımızı paylaşmamız gerekiyor. Acılarımızla yüzleşmemiz gerekiyor. Adaleti sağlamamız gerekiyor. Ancak o zaman bir toplum olmayı, bir ülke olmayı başarabiliriz. Buna sahip çıktığımızı belirtmek için buradayız. Ailelere eksik kalmış sözümüzü tamamlamak için buradayız” diye konuştu.

Kaynak :MA