HDP önünde oturması istenen aileye 10 bin TL teklif edildi

Polislerin 5 ay önce kendisini aradığını ve “Rozerin’den haber var mı?” diye sorduklarını aktaran Sever, kendisinin “hayır” yanıtını vermesiyle, polisin kendisini “Seni Diyarbakır’da HDP il binasının önüne götürelim, orada otur belki kızın gelir” diyerek yönlendirmeye çalıştığını ifade etti. Sever, polislerin teklifini ise “Kızım kendi kararlarını alabilecek yaştadır. Benim kızım bir karar vermişse, ben onu getirmek için uğraşmam. Kendi yaşamına kendisi karar verir” diyerek yönlendirmeyi reddettiğini belirtti.

Polislerin 2 ay önce bir kez daha kendisini yine telefonla arayarak, HDP Diyarbakır İl Örgütü binası önünde oturması için teklifte bulunduğunu dile getiren Sever, bu kez de polislere “Ben ne oraya gelirim ne de öyle bir şeye tenezzül ederim” yanıtını verdiğini aktardı. Bunun üzerine polislerin yol masrafları ve 10 bin TL para teklifinde bulunduğunu ifade eden Sever, “Amed il binası önünde oturmaya ihtiyacım yok, istemiyorum, tenezzül de etmem dedim. Hiçbir annenin de oraya gitmesini istemiyorum. 3 kuruş para için oraya gidip oturmak çok ayıp bir şey” dedi.

Sever, polislerin “Kızını getirince cezasından indirim yapacağız” demesi üzerine ise “Bende zaten kızımın cezası vardı. Nesini indireceksiniz. Kızım sizin yüzünüzden gitti. Sürekli peşindeydiniz. Kızım oradayken içim rahattır ama burada bu sokaklarda içim rahat değil. İstemiyorum” diyerek, teklifleri reddettiğini söyledi.

HDP önünde oturulmaması çağrısında bulunan anne Sever, “HDP önünde oturan aileler çok büyük bir yanlış içerisindeler. Böyle yaparak çocuklarını kötülüyorlar. Çocuklarını kötü yollara sevk ediyorlar. Çocukları şimdi onların içinde bulunduğu durum için üzülüyordur” diye konuştu.

Çözümün Kürt halkının haklarının tanınmasında olduğuna işaret eden anne Sever, “Barış istiyoruz. Erdoğan elini vicdanına koysun. Artık Kürt çocukları öldürülmesin. Biz sadece Kürt halkının haklarının tanınmasını istiyoruz. Kimse başka bir şey istemiyor. Sadece hakkımızı istiyoruz, kimliğimizi istiyoruz. Çocuğum küçüktü, okula gönderdim, döndüğünde ‘neden o okula gidiyorum?’ diye soruyordu. Bende çocuğumun Kürtçe eğitim veren okullarda okumasını istiyorum. Binlerce yıldır bu işkenceyi görüyoruz” diye konuştu.

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve Kürt halkının haklarının tanınmasını isteyen Sever, “Kürt halkının birliğini istiyorum. İnsanlarımızın tutuklanmasını istemiyoruz. Hepsi de bizim oğullarımız, kızlarımızdır. Kürt halkı artık böyle yaşamasın. Anne ve babalar artık ağlamasın. Yazıktır, günahtır. Anneler gece gündüz ağlıyorlar. Erdoğan hiç mi bunu görmüyor. Artık yeter, bu zulüm son bulmalıdır. Biz onun zulmünü kabul etmiyoruz. Kürtleri bitirdiklerini söylüyorlar ama Kürtler bitmemiş. Kürt çocukları küçük yaştan itibaren Kürtlüklerine sahip çıkıyor, ben Kürdüm diyor. Kürtler artık özgürlüğe yürüyor. Herkesin bunları görmesi lazım” ifadelerini kullandı.