Yunanistan’da Haksız şekilde 3 senedir tutsak olan sığınmacı Kürt aktivist Mehmet Çelik bu duruma dikkat çekmek için serbest bırakılıncaya kadar ‘süresiz açlık grevine’ başladı.
Athina’da Petrou Ralli Yabancılar Polis Departmanı’nda tutulan Mehmet Çelik’in yaşadığı hukuksuz tutukluluğuna dikkat çekmek için basın açıklaması gerçekleştirildi
Basın açıklaması ingilizce ve Türkçe gerçekleştirildi. Açıklama ‘ Biji Berxwedana Zindana’ , ‘Mehmet Celik’e Özgürlük’ , ‘Biji Serok Apo’ sloganları eşliğinde başladı. Sloganların ardından açiklamaya geçildi, basın açıklamasını okuyan aktivist sözlerine “30 Ekim 2024’te Kürt siyasi tutuklu ve sığınmacı Mehmet Çelik, herhangi bir suçtan hüküm giymeden üç yıl hapis cezasına çarptırılmasına itiraz etmek için süresiz açlık grevine” başladığını duyurarak başladı.
Çelik’in “Gözaltından derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.” çağrısını yapan konuşmacı Çelik’in neden açlık grevine başladığını ve taleplerini içeren mektubunun bir bölümünü okuyarak açıklamaya devam etti. Basın açıklaması “Mehmet Çelik’in devam eden haksız tutukluluğunu ve Yunanistan’daki göçmenlerin ve mültecilerin daha geniş çapta suçlulaştırılmasını ve ezilmesini kınıyoruz. Mehmet Çelik’e özgürlük ” sözleri ile tamamlandı.
Basın açıklamasında okunan metnin tamamını sizlerle aşağıda paylaşıyoruz:
Mehmet Çelik’e Özgürlük!
2 Kasım 2024
30 Ekim 2024’te Kürt siyasi tutuklu ve sığınmacı Mehmet Çelik, herhangi bir suçtan hüküm giymeden üç yıl hapis cezasına çarptırılmasına itiraz etmek için süresiz açlık grevine başladı.Gözaltından derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
Çelik’in açlık grevinin başladığını duyuran açıklamasının bir kısmı şöyledir:
Benim adım Mehmet Çelik ve bu mektubu Petrou Ralli Yabancılar Polis Departmanı’nda süresiz açlık grevine başladığımı duyurmak ve özgürlüğümü talep etmek için yazıyorum. Yunanistan’a vardığımda tutuklandığım ilk suçlamalardan beraat etmiş olsam da, şu anda 11 aydır idari gözaltındayım.
Tüm Kürt halkı gibi ben ve ailem de Kürt olduğumuz için Türk faşizmi tarafından zulüm, işkence ve katliamlara maruz kaldık. Tıpkı Osmanlı İmparatorluğu’nun Yunan topraklarını işgal edip halkına yüzyıllardır zulmettiği gibi, Kürt halkı da Osmanlı İmparatorluğu’ndan bu yana yüzyıllardır katliamlara ve soykırıma maruz kalmıştır. Bugün Kürt halkı Türk
devletinin asimilasyon politikalarına maruz kalmaktadır. Yunan devleti ve halkı bugün Kürt halkına yönelik uygulamaları en çok anlamalıdır.
1993’te köylerimiz yakıldı, evimiz yakıldı ve ailem zorla köyden çıkarıldı.
15 Eylül 2015’te, Kürt halkının Türk devletine karşı verdiği özgürlük mücadelesinde kardeşlerimden biri öldürüldü. Üniversite öğrencisi olan diğer bir kardeşim demokratik ve yasal protestolar nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandı ve 36 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve şu anda Tekirdağ F tipi
cezaevinde tutulmaktadır.
Evliyim ve iki çocuğum var: biri 5 yaşında, diğeri 3 yaşında.Köyümüze gelen askerler sürekli beni tehdit ettiler, beni onlarla işbirliği yapmaya ve kendi halkıma karşı bir ajan olmaya zorlamaya çalıştılar. Onlarla çalışmayı reddettiğim için 3 kez gözaltına alındım ve işkence gördüm. Ailem, karım ve çocuklarım tehdit edildi. Daha sonra polis 2 tutukluyu bana karşı yalan ifade vermeye zorladı. Polis daha sonra bana istediklerini yapmazsam tutuklanacağımı ve hayatımın
geri kalanını hapiste geçireceğimi söyledi. Tekrar onlar için çalışmayı reddettim.
2021’de Türkiye’den kaçmak ve Avrupa’da siyasi sığınma talebinde bulunmak zorunda kaldım. Denizdeyken, tekne uluslararası sularda bozuldu. Geçen bir yakıt teknesi tüm yolcuları kurtardı ve onları Girit’in Hanya kentindeki polis karakoluna teslim etti. Polis, sadece üzerimde Türk kimliği olduğu için kaptanlara yardım ettiğim şüphesiyle beni tutukladı. Hakkımda hiçbir kanıt olmamasına rağmen 26 ay gözaltında tutuldum.
7 Aralık 2023’te tüm suçlamalardan beraat ettim. Masum olduğum kanıtlandı, ancak hala tutukluyum.
3 yıldır, bir suçtan hüküm giymeden hapishanede ve polis karakolunda tutularak mağdur edildim.
11 aydır hiçbir sebep olmaksızın hapiste tutuluyorum ve tutukluluğum Yunan polisi için bir tedbirden daha fazlası haline geldi, bir cezaya dönüştü. Bu adaletsizliği protesto etmek ve serbest bırakılmamı talep etmek için
30 Ekim 2024’te süresiz açlık grevine başladım ve taleplerim karşılanana kadar devam edeceğim.
Mehmet Çelik’in devam eden haksız tutukluluğunu ve Yunanistan’daki göçmenlerin ve mültecilerin daha geniş çapta suçlulaştırılmasını ve
ezilmesini kınıyoruz.
Mehmet Çelik’e özgürlük!
Bijî Berxwedana Zindana!