Yeni Yaşam Gazetesinin birinci sayfası ‘ Duvarları yıkacağız’

Buldan: HDP’nin aradan geçen 6 yılda tüm saldırılara rağmen hala Türkiye halklarının umudu olduğunu belirten Buldan, “HDP cesaretle umut olmaya devam edecek”

Yeni Yaşam Gazetesinin birinci sayfadan bugünkü manşeti  Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 6. kuruluş yıldönümünde Eş Genel Başkan Pervin Buldan. Buldan  ‘HDP’nin yeni dönem stratejisi, yerel seçim gündemi ve daha birçok başlığa dair soruları bu söyleşide cevaplıyor


Çağdaş Kaplan / Yeni Yaşam Gazetesi

Halkların Demokratik Partisi’nin (HEP) 6. kuruluş yıldönümünde Eş Genel Başkan Pervin Buldan, gazetemizin, HDP’nin yeni dönem stratejisi, yerel seçim gündemi ve daha birçok başlığa dair sorularını yanıtladı. HDP’nin aradan geçen 6 yılda tüm saldırılara rağmen hala Türkiye halklarının umudu olduğunu belirten Buldan, “HDP cesaretle umut olmaya devam edecek” dedi. Buldan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Öncelikle son Avrupa temaslarınızdan başlamak istiyorum. Hangi kurumlarla görüşüldü, hangi konular gündemdeydi?

Yoğunluklu olarak HDP’ye ve Kürtlere yönelen baskıları, AKP’nin HDP’ye yaklaşımı ve özellikle Erdoğan’ın hem seçmenimizi hem yaklaşan yerel seçimler öncesi olası adaylarımızı tehdit eden yaklaşımlarını ön plana çıkardık. Tutuklu belediye eş başkanlarımız ve milletvekillerimizin durumlarını aktardık. Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven’in hala rehin olarak tutulduğunu hatırlattık. Geçmiş dönem milletvekillerimize cezaevlerindeyken verilen hapis cezalarını hatırlattık. Bu konuda AİHM’e yapılan başvurular olduğunu fakat hala bir sonuç çıkmadığını belirterek AİHM’in bu tavrını eleştirdik. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri başta olmak üzere Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Başkanı ve Parlamenterler Meclisi Başkanı ile yaptığımız görüşmelerde bu konuları ele aldık. Yine İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde devam eden tecritle ilgili önemli bir gündemimiz vardı. Bu kapsamda bir panel düzenledik ve Avrupa kamuoyuna da bu durumu anlatmaya çalıştık.

Avrupa temaslarında önemli gündemlerinizden birinin tecrit olduğunu söylediniz. Siz PKK Lideri Öcalan ile görüşen HDP heyeti içinde yer alan bir isimdiniz. Gelinen noktada şu an İmralı’da yaşanan durum hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sayın Öcalan yaptığımız görüşmelerde müzakereye geçilmemesi durumunda Türkiye’yi kaoslar, krizler ve darbelerin beklediği uyarısını sürekli olarak yaptı. Ve görüşmelerin kesilmesi sonrası 15 Temmuz darbe girişimi hemen ardından da ekonomik ve siyasi krizler yaşanmaya başladı. O müzakere süreci devam etmiş olsaydı bugün Türkiye çok farklı bir Türkiye olacaktı. Ancak 3 yıldır sayın Öcalan ile görüşmeler yapılamıyor. Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılması gerekiyor. Avukatları başta olmak üzere görüşmelerin sağlanması gerekiyor. Türkiye’deki bu sıkışmışlığın aşılması noktasında da Sayın Öcalan’ın üzerindeki bu tecridin son bulması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın demokratikleşme, özgürlükler ve Kürt sorununun demokratik çözümü noktasındaki görüşleri ve bu doğrultuda bir yol belirleyen Türkiye’nin geleceği açısından da iyi sonuçlar doğurur. Tüm bunlar kapsamında bir an önce bu tecrit politikaları son bulmalıdır.

Röportajımızı partinizin kuruluş yıldönümünde gerçekleştiriyoruz. Ortak zeminde birlikte mücadelenin adresi olmak için çıktığınız bu yolda çokluğun sembolü ‘BİZ’ vurgusunu yapmıştınız. Aradan geçen süreçte ‘BİZ’ artık nasıl bir toplamı kucaklıyor. İlk günden bu yana neler değişti?

6 yılda gittikçe genişleyen gittikçe daha kapsayıcı olan bir HDP var. Kuruluşumuzdan bu yana ötekileştirilenlere ulaşmaya çalıştık bugün de bu misyona sahip bir partiyiz. Son seçimlerdeki aday listemizden de parlamentoya taşınan temsiliyetlerden de bu anlaşılıyor zaten. Parlamento dışında da toplumsal zeminde tüm ezilenlere birlikte mücadele eden bir anlayışımız var. Tabi bunu yeterli düzeyde karşılama noktasında eksikliklerimiz de var. Karadeniz’e çok fazla açılamadık, İç Anadolu’nun farklı bölgelerine çok fazla açılamadık. Bu da sistemin bize oraları kapatması ve kutuplaştırma zemini yaratmasından kaynaklandı. Bu bizim açımızdan bir eksiklik. Ama bundan sonra o bölgeleri de kucaklayan bir yaklaşımla ve çalışmayla daha da genişleyeceğiz. “BİZ” kavramını daha da genişletebilmek için diğer partilere oy veren yurttaşlara da ulaşma ve kendimizi anlatma gibi bir çabamız var.

Seçimin ardından partiniz yeni dönemim yol haritasını belirlemek üzere birçok toplantı gerçekleştirdi. Öncelikle Türkiye’de oluşan bu yeni siyasi tabloda mücadelenizin temel taşları ne olacak?

Yol haritamızda başta Kürt meselesinin çözümü olmak üzere birçok hedef var. 24 Haziran seçimlerinden sonra faşizme karşı büyük bir mücadele hattı örme hedefimiz var. Bundan sonuç almak için de muhalif olanların ortak zeminde mücadelesi gerekmekte. Ayrıca tutuklama politikaları ile partimizin içi boşaltılmaya çalışılıyor. Biz de buna karşı örgütlenme seferberliği ile cevap vereceğiz. Yeni dönemde önümüzde duran en temel çalışmalarımızdan biri de bu olacak. Bu örgütlenme ile birlikte hem faşizme karşı mücadeleyi büyütme hem de önümüzdeki seçimlerde büyük bir başarı elde etmeyi hedefliyoruz.

Yerel seçim gündemine geçmek istiyorum. AKP’de ‘kayyum’ vurgusu öne çıkıyor. Açıklamaların basit tahlili, ‘Kayyumun devamı, başkanlığın devamıdır’ özetini veriyor. HDP açısından bu yerel seçim neyi ifade ediyor, nasıl bir strateji izleyeceksiniz?

Bizler açısından genel seçimlerden çok daha önemli. Belediyelerimiz kayyumlar aracılığıyla gasp edilmiş durumda, belediye eş başkanlarımız tutuklu. Bu yerel seçimlerde daha önce kazandığımız belediyeleri yeniden kazanarak ve daha birçok belediyeyi de buna ekleyerek başarı elde etmeye çalışacağız. Özellikle kayyumların atandığı yerlerde elde edilen kazanımlar bertaraf edildi. Bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman belediyeleri geri almak gibi çok önemli gerekçelerimiz var. Ve kayyumların atandığı kentlerde iradeleri gasp edilmiş seçmenlerimiz belediye meselesine bir namus meselesi olarak bakıyor. O yüzden biz belediye seçimlerini Erdoğan’ın tehditlerine rağmen kazanacağız. Erdoğan’ın ‘Kazansalar bile kayyum atarız’ ifadesi kaybettiğinin resmidir. Gasp edilen belediyelerde halkın iradesi var. O iradeye sahip çıkmak gibi görev ve sorumluluğumuz var. Türkiye’nin batısında da yerel yönetimlerde AKP’yi geriletmek gibi bir görev ve sorumluluğumuz da var. Bu konuda çalışmasını yürüttüğümüz yol haritasını en kısa zamanda kamuoyuyla paylaşacağız. Bir güçbirliğine ihtiyaç varsa, ittifaka ihtiyaç varsa bunu gerçekleştirmek gerek.[..]

Söyleşinin devamına buradan erişebilirsiniz

HDP 6. Olağan kongreHDP Eşbaşkanı Pervin BuldanYerel seçimler
Comments (0)
Add Comment