Bu özel gelişme, modern Türkiye’deki Anadolu halklarının toplumunu bilgilendirmesi açısından önemlidir.
[ Nikos Kapetanidis hakkında Yunanca bilgilendirme videosu ]
Bu, Pontus gerçeği ve Soykırımın tanınması için mücadele eden, Türkiye’nin militan Pontus yazarları Birliği olan pontosgerk.com platformuyla yapılan bir işbirliğidir.
“Millî Şehit Nikos Kapetanidis’in “EPOHİ” gazetesinin elektronik arşivinin tamamını, Türkçe’ye çevrilerek sayı bazında basılmak üzere sendikamız yayın kurulu üyesi arkadaşımız Tamer Çilingir’e teslim ettik. Elektronik platform pontosgercek.com’dur” diyor derneğin duyurusunda.
Savvas Kalanderidis milli sehit yazar ve aktivist Nikos Kapetanidis’i anlatti
Bu özel gelişme, modern Türkiye’deki Anadolu halklarının toplumunu bilgilendirmesi açısından önemlidir. “EPOHI” gazetesi, Nikos Kapetanidis’in Amasya’da idam edilmesinin üzerinden 104 yıl geçtikten sonra modern Pontus’a geri dönüyor”, “Nikos Kapetanidis” Eylem Derneği’nin duyurusunu anlamlı bir şekilde ifade ediyor.
Tamer Çilingir’in Geopolitico.gr ile yaptığı söyleşi:
Yunanistan’daki Pontus Soykırımı hakkında açıkça konuşmak konusunda ne düşünüyorsunuz?
“Keşke Pontus’ta ya da Türkiye’de bu konuları konuşabilseydik. Türkiye’de insanlar tarihi masallarla, yalanlarla öğreniyor. Elbette bunu burada konuşabildiğim için mutluyum. Sesimin Türkiye’de Pontus’a ulaştığını biliyorum. 19 Mayıs Türkiye’de tatildir. Bu Türkiye için utanç verici olmalı. 353 bin kişinin hayatına mal olan bu soykırım mutlaka ele alınmalıdır.”
Pontus Rum Soykırımı’nın tanınması için sizi mücadeleye başlamaya iten nedenler nelerdi?
“Trabzonluyum. Ben Pontuslu Rumum. Ailemin Müslüman olması bu gerçeği değiştirmiyor. Ben binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan Rumların torunuyum. 105 yıl önce yaşanan bu haksızlığa karşı mücadele etmek benim atalarıma olan borcumdur. İnsan olan herkesin bu adaletsizliğe karşı mücadele etmesi gerektiğine de inanıyorum. İşlenen suç cezalandırılmazsa, önlem alınmazsa tekrarlanır. Bugün Türkiye’de yaşananlar bunun açık göstergesidir. 105 yıldır zalimce yönetilen bu ülkede kimsenin yüzü gülmüyor. Bu nedenle sadece biz Pontuslu Rumlar değil, Türkler de daha iyi bir gelecek ve Cumhuriyet için geçmişle yüzleşmelidir.
Son yıllarda Soykırımın uluslararası alanda tanınması konusunda gelişmeler var mı? İnsanlar bu konuyla ilgili haber alıyor mu? Bu konuya bakış açınız nedir?
“Maalesef dünya giderek daha kötü bir yer haline geliyor. İnsanlığın kaderi birkaç ülke ve şirketin elindedir. Bu ülkenin ve kurumların menfaati uğruna her türlü insani değer göz ardı ediliyor. Prensipsiz, kuralsız bir savaşın içindeyiz. Demokrasiden ve insan haklarından yana olduğunu söyleyenler soykırım konusunda sessiz kalıyor. Korkuyorlar.”
Yunanistan’da Soykırımla ilgili konuşmanızda geliştirdiğiniz tema hakkında bize fikir verebilir misiniz? Pontos nasıl yeniden doğabilir?
“Pontos 3 bin yıllık Yunan medeniyetiyle orada duruyor, ölmedi. Sadece vurdu ve yaralandı. Pontus yaralarının iyileşmesini bekliyor. Pontus için çabalayanların önce yüzünü Pontus’a çevirmesi gerekiyor. Yas zamanı geçti. Artık suçluları ortaya çıkarmak, tarihle yüzleşmek gerekiyor. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm Pontuslular gözlerini Pontus’a çevirmelidir. Pontus ancak Pontus’un üzerinde durabilir. Suçlulara durmalarını söylemenin zamanı geldi. Herkesi Pontus’taki varoluş mücadelemize katkıda bulunmaya davet ediyorum.”
Soykırım konusunda Türkiye’de durum nedir? İnsanlar bu sorunun farkında mı?
“Evet, artık Türk kamuoyu 100 yıldan fazla bir süre önce Pontus’ta yaşananları tartışıyor. 105 yıldır söylenen yalanlar ortaya çıkıyor. Akademisyenler, araştırmacılar şimdi 105 yıl önce Pontus’ta neler olduğunu soruyor ve cevap arıyor. Rum kimliğini gizlemeden konuşanların sayısı her geçen gün artıyor.”
“Suçluları ortaya çıkarmak, tarihle yüzleşmek gerekiyor. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm Pontuslular gözlerini Pontus’a çevirmelidir”
2017 yılında verdiğiniz röportajda bize Türk faktöründen aldığınız tehditleri anlatmıştınız. Türk Milli İstihbarat Teşkilatı hâlâ size zorbalık mı yapıyor?
“Sesimizi susturmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bazen doğrudan tehdit ediyorlar. Bazen yalan haberlerle karalama kampanyaları düzenliyorlar. Gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Ve kimseden korkmuyorum. Benim bir ruhum var. Pontus için kendini feda etsin.”
Türkiye son yıllarda Yunanistan’a zorbalık yapıyor. “Mavi Vatan” doktrini ile Ege’nin yarısını ele geçirmek istiyor. Girit’in güneyinde ülkemizin egemenliğini tartışan bir Türk-Libya mutabakatı da var. Elbette Kıbrıs 1974’ten beri işgal altında. Sizce Yunanistan ne yapmalı?
“Yunan devleti ne yazık ki 100 yıldır korkakça, pasif bir politika uyguluyor. Türkiye, Pontus, Küçük Asya ve Kıbrıs meselelerinde şu ana kadar işgalci konumunu neredeyse dünyanın her yerinde meşrulaştırmıştır. Yunan hükümetleri NATO üyesi oldukları için bu konularda bağımsız politikalar uygulayamazlar ve Batılı devletlerin vaatlerinden vazgeçemezler. Türkiye bugün Batı’ya karşı gibi görünse de Batı için hala gerekli bir ittifaktır. Türkiye’de olası bir iktidar değişikliği durumunda da durum değişmeyecek. Yunanistan kendi ulusal çıkarlarını gözeten bağımsız politikalar izlemeli, Pontus, Anadolu ve Kıbrıs’ta daha radikal hareket etmelidir.”
Yunanistan’a nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
“Yunan devletinin, 100 yıl önce soykırımın sorumlusu olan Türk devletinin kurucusunun Selanik’te müze sahibi olmasına izin verme utancından kurtulması gerektiğini, her gün bir kilisenin bulunduğu Türkiye’ye tepki göstermemesi gerektiğini düşünüyorum. camiye dönüşüyor.”