IŞİD’in iki Türk askerinin yakılma görüntülerini çekip servis ettiren ancak 16 Nisan 2020 tarihinde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen IŞİD’in ‘medya bakanı’ Ömer Yetek’in Türkiye’de ticaretle uğraştığı ortaya çıktı. ANKA’dan Tamer Arda Erşin’in haberine göre; Yetek, ortağı Fadli Şipalli ile 3 ayrı şirket kurdu. Ocak 2015’te IŞİD’e katılan Yetek’in orada bulunduğu süreçte halen şirket işletmeye devam ettiği görüldü. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) kayıtlarına göre; Yetek’in ortağı Fadli Şipallı’ydı. Yetek, Ankara Terörle Mücadele Müdürlüğü’nde 31 Ocak 2018 tahinde verdiği ifadesinde de Şipallı’nın ortağı olduğunu söyledi ancak kurdukları şirket sayısını ve kuruluş tarihi ile ilgili yanlış bilgi verdi. Yetek, ifadesinde Şipallı ile 2006 yılında İstanbul Sultanbeyli’de 30 bin liraya kurdukları şirket ile poşet işi yapmak için şirket kurduklarını belirtti.
Emniyeti yanıltmış
İTO kayıtları ise Yetek’in emniyeti yanılttığını ortaya koydu. Yetek’in ilkini 2002’de kurduğu 3 şirketi vardı. Kayıtlara göre Yetek’in emniyet ifadesindeki şirket 13 Haziran 2006 tarihinde kurulan Sena Grup Plastik ve 30 bin lira sermayesi bulunuyor. Sermayenin 15 bin lirası Yetek’in ve 15 bin lirası da Şipallı’nın. Yetek, IŞİD’e katılmadan yaklaşık 3 ay önce 9 Ekim 2014 tarihinde şirketi kapattı. Yetek bu şirketin adresinde ürettiği plastikleri Maltepe’deki dükkanlarında satıyordu. İTO kayıtlarında Yetek’in şirketinin faaliyet konusu “Lastik kauçuk ve plastik profil ve profille ilgili her türlü mamul ve malzemenin imalatı ithalat ve ihracatını yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler” diye açıklandı.
Kurduğu şirketler
İTO kayıtlarına göre Yetek’in emniyet ifadesinde belirtmediği iki şirketten biri 26 Mart 2002 tarihinde 10 bin lira sermaye ile kurulan CM Plastik ürünleri. Yetek’in bu şirketteki ortağı da Şipallı. Bu şirkette Yetek, IŞİD’e katıldıktan yaklaşık 1 ay sonra 18 Şubat 2015 tarihinde kapatıldı. Bu şirketin faaliyet konusu ise “Her nevi ve cins plastikten oluşan ürünlerin imalatı iç ticaret ithalat ve ihracatı ve 10 Haziran 2004 tarihinde tescil edilen ortaklar kurulu kararında yazılı olan diğer işler” diye İTO kayıtlarına işlendi. Yine Yetek’in Şipallı ile ortak olduğu başka bir şirket de AKSA Plastik İç ve Dış Ticaret Sanayi. Bu şirketin sermayesi de 10 bin lira ve bu sermayenin 9 bin lirası Yetek’e, bin lirası da Şipallı’ya ait. Bu şirketin konusu da İTO kayıtlarında “Lastik kauçuk ve plastik profille ilgili her türlü mamul ve malzemenin imalatı ithalat ve ihracatını yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler” diye açıklandı.
Hain ilan edilmiş
Öte yandan Ömer Yetek’in itirafçı olduktan sonra selefi gruplar tarafından dışlandığı ve “hain” ilan edildiği öğrenildi. Selefi gruplar Yetek’in IŞİD’e katılmadan önceki cemaatine artık kimsenin katılmamasını istediği ve Yetek’in artık hoca olarak kabul edilmediği öğrenildi. Selefi gruplardan birisi “IŞİD’in kanlı yöntemlerini benimsemediğimiz için katılmadık. O dönemde hocamız da Yetek ve İlyas Aydın ile görüştüğünde IŞİD’e biat etmeyeceklerini iletmişti. Yetek şu anda itirafçı olduğu için selefiler arasında benimsenmiyor ve hain olarak görülüyor” diye konuştu.
Yetek’in iddiaları
Yetek 2018 yılında alınan ifadesinde IŞİD’in askeri yapılanmasını anlatmıştı. Yetek, şu iddiaları sıralamıştı:
“*20 Temmuz 2015 Suruç, 10 Ekim Ankara Tren Garı ile 20 Ağustos Gaziantep düğün saldırıları emrini Ebu Zeynep Halebi verdi.
*Türkiye’deki saldırıları organize eden Abullatif Efe kod isimli Yunus Durmaz’ın IŞİD’in dış istihbarat birimi çalışanıydı.
*IŞİD, Muğla’nın Bodrum, İzmir’in Çeşme ve Aydın’ın Didim ilçelerine yönelik saldırı planı yapıyordu.
*Organize suç örgütü yöneticiliğinden hakkında yakalama kararı çıkarılan Sedat Peker ve bir milletvekiline IŞİD’in suikast planlaması
*IŞİD’e katılan Türklerin ‘Fursanül Hilafe Ketibesi’ne giriyordu. Ketibenin (askeri bölük) başında Gaziantepli Cengiz Dayan vardı.”
IŞİD kadısı da bırakılmıştı
TSK askerleri Sefter Taş ve Fethi Şahin’in yakılması fetvasını vermekten Jamal Abdul Rahman Alwi’nin gözaltına alını serbest bırakıldığı ve Antep’te yaşadığı ortaya çıkmıştı. Jamal Abdul Rahman Alwi’nin Antep’te kuşçu dükkânı açtığı da belirlenmişti. Basın yazınca IŞİD kadısı Alwi 17 Eylül 2021’de gözaltına alınıp tutuklanmıştı.
‘Acıyı kim söndürecek?’
Sefter Taş’ın babası Aydın Taş skandal ortaya çıkınca Cumhuriyet’e şunları söylemişti: “Devlet bana ‘oğlunun intikamı kat be kat fazlasıyla alındı’ diyor. Peki, bu iddialar doğruysa bu Allah’ın cezası, elini kolunu sallayarak nasıl geziyor? Nasıl dükkân açıyor? Oğlum öleli altı yıl olacak. Benim içimdeki acıyı kim söndürecek. Ne yapmam lazım? Benim de kendimi yakmam mı lazım. İddialar doğru ise ben bu ülkede adalet diye bir şey yok, derim. Haberi görünce tüylerimiz diken diken oldu. Eşim kalp, tansiyon hastası oldu, psikolojisi bozuk. İlaçlarla ayakta kalıyor. İnsan günde 10 ilaç kullanır mı? Perişan vaziyetteyiz. Daha önce amelelikle geçimimi sağlıyordum, mutluyduk. Peynir, ekmek yiyorduk, ama huzurluyduk. Evlat acısı ile kavruluyoruz. Hasta bir eşim ve 6 çocuğum var. Birisi engelli, okula gidemiyor evden eğitim verilsin diye uğraşıyoruz. İddialar doğruysa eğer yetkili makamlara çağrımdır. Bu adam yaşıyorsa eğer oğluma yaptığı işkencenin bedelini ödesin. Hakkında bir an önce dava açılsın. Biz köyde yaşadığımız için elimiz kolumuz her şeye ulaşmıyor. Biz yetkili makamlardan açıklama bekliyoruz. İddilar doğruysa devlet bir IŞİD’liye değil oğluma sahip çıksın.”
Kaynak: Yeni Yaşam Gazetesi