Yazar: Marina Zioziou
Fikir babası ve (yüksek olasılıkla) kurucusu Patrik Mitrofanis’ti, birçoğunun bugün Patrikhane’de korunduğu çok sayıda kitabı ve 300 nadir el yazmasını o bağışladı. Marmara Denizi’nde ilerlerken, Prens Adaları’na yaklaştığımızda, ziyaretçi Ümit tepesinin zirvesinde bulunan Aya Triada Manastırı’nı görebilir. Heybeliada Ruhban Okulu, 1844 yılında Patrik IV. Yermanos tarafından işte tam da burada kuruldu ve sadece yerli Helenlerden değil tüm dünyadaki Ortodoks milletlerden öğrenci kabul ediyordu. 1971 yılında ise devletin özel eğitim kurumlarının faaliyetini yasaklayan kanunu sebebiyle okul kapatıldı.
Tıpkı Ekümenik Patrik Hazretleri Vartholomeos’un da dediği gibi, “Ekümenik Patrikhane’nin bu eğitim yuvası yeniden kapılarını açıp dünyanın dört bir yanından teoloji alanında öğrenim görmeyi arzulayan kişileri yenidan bağrına basmadıkça gözlerimize uyku ve mabetlerimize rahat yok”.
Heybeliada Ruhban Okulu 47 yıldır sessizliğiyle haykırıyor. Bu sessizlik ki insana, bilime ve eğitime yönelik yeni bir başlagıcı ve açılımı vurguluyordu. Ruhban Okulu olarak kapanmış olsa da “sesini” tekrar kazandı. Gerek kütüphanesiyle bir araştırma merkezi, staj yapmak isteyen Erasmus öğrencilerine kapısını açan bir vakıf, manastır ve ziyaretgâh olarak gerekse misafirhane ya da önemli buluşmalara, konserlere, konferanslara ve sempozyumlara ev sahipliği yapan bir yer olarak.
Tüm bunlar manastırın şimdiki başrahibi, Bursa Metropoliti Elpidoforos sayesinde gerçekleşti. Kendileri gelişleriyle birlikte okulu yeniden canlı ve aktif hale getirdiler. Ruhban Okulu’nun en önemli kıvanç kaynaklarından birisi kütüphanesidir. Ekümenik Patrikhane’de bulunan kütüphaneden sonra ikinci Patrikhane Kütüphanesi olma özelliğini taşıyor. Tarihi ise Bizans yıllarına kadar uzanıyor, Theodoros Studitis’e, Patrik Büyük Fotios’a ve Ekaterini Komnini’ye.
Fikir babası ve (büyük olasılıkla) kurucusu Patrik Mitrofanis’ti. Kendisi çok sayıda kitabı ve 300 nadir el yazmasını bağışladı, bunlardan birçoğu bugün Fener’de muhafaza edilmektedir. Kütüphanenin başlıca bağışçısı aynı zamanda sahibi de olan Ekümenik Patrikhane’ydi. Manastırın kuzey bölümünün zemin katında 120.000 cilt kitap muhafaza edilmekte; çoğunluğu 18. ve 19. yüzyıldan kalma, fakat 16. yüzyıldan kalma nadir eserler de bulunmaktadır. “Kütüphanenin içeriği çok özel: tüm ciltler, dergiler ve koleksiyonlar. Bunları bağışlayanlar, Ekümenik Patrikhane’de hizmet etmiş ve onu sevmiş kişilerdi” diyor “Ethnos”a demeç veren peder Kesaryos Hronis, Heybeliada Ruhban Okulu’nun kütüphanesinin müdürü olarak.
Çok yetenekli bir ruhban olan peder Kesaryos Hronis’e, kütüphanenin sorumluluğu 2013 yılında temelli olarak ruhban olma arzusuyla İstanbul’a yerleştiğinde verilmiş. “Patrikhane’de olan hizmetimin ve kütüphanede olan sorumluluğumun hayatım için büyük bir takdis olduğuna inanıyorum” diye bu konudaki hislerini bizimle paylaşıyor.
“Ekümenik Patrik Hazretleri tarafından oradaki hizmetimiz dışında Patrikhane’nin maneviyatını, kültürünü ve tarihini de “etüt etmeye” çağrıldık, her zaman saygıdeğer ve muhterem başrahibimizin manevî rehberliğiyle. Ruhban Okulu’nun kütüphanesi bugün yeniden organize ediliyor”.
“Kataloglama işleminin %70’i tamamlandı”. Patrikler, metropolitler, okul kurucuları ve Ruhban Okulu’nun akademisyenleri, başrahipler fakat aynı zamanda sivil halktan da birçok kişi gelenek halinde kişisel kütüphanelerini okula bağışlıyorlardı. Dolayısıyla sıradan bir kütüphaneden bahsetmiyoruz, fakat Ekümenik Patrikhane’nin tüm tarihine ışık tutan ve yüzyıllardır bu tarihi yaşamış, buna şahitlik etmiş bir kütüphane.
“Bursa Metropoliti başrahipliği devralıp manastırın iç kısımlarına girdiğinde, şaşkınlıkla metropolitlerin ve akademisyenlerin odalarına kütüphaneler olduğunu gördü. Bu gösteriyor ki Heybeliada Ruhban Okulu onlar için öğrenimlerinde, eğitimlerinde fakat tüm hayatlarında da adeta temel taşıydı, çoğu zaten bu okulun mezunlarıydı” diyor duygulanarak peder Kesaryos Hronis. Kütüphanenin içinde 930 tane de dergi bulunuyor, bunlardan 447 tanesi Yunancayken 483 tanesi de yabancı dillerde.
Yabancı dilde olan kitaplar ise çok değerli bir kültür mirası kütüphane için. Ruhban Okulu’nun bağışçıları öğrenim ve ilgi alanlarına, öğrencilik ettikleri ülkelere göre oluşturdukları kütüphanelerini okula bağışladılar. Böylece birçok dilde ve alanda kitaplara rastlamak mümkün. Genel olarak Kilise Tarihi ve Teoloji, Felsefe, Hukuk ve Hitabet, Arkeoloji, Coğrafya, Müzik ve Edebiyat alanlarından kitaplar var. Aynı zamanda kütüphanenin Slav dillerinden oluşan koleksiyonu da oldukça nadir.
2012’den itibaren kütüphane Erasmus Öğrencileri Kabul Vakfı olarak tanımlandı ve staj yapan öğrencileri ağırlıyor. Bu Attika Üniversiteler Birliği ile imzalanan anlaşmalar ile başladı. Ayrıca Atina ve Selanik Kilise Akademileri, Atina Meslek Yüksekokulları ve Monako Bavyera Kütüphanesi ile de işbirliği anlaşmaları imzalandı. En son ortak çalışmalar ise Yunanistan Kilisesi Ortodokslararası İlişkiler Merkezi ve Girit Ortodoks Akademisi ile yapıldı.
DİJİTALLEŞME ÇALIŞMALARI
Kütüphanenin etkinliklerinden birisi de 2013’te OPAP’ın sponsorluğu ile başlayan sahip olduğu eserleri dijital ortama aktarma çalışması. Bir sene sonra gerekli makinelerin gelişiyle “Etüt Odasında” bulunan kitapların kataloglama çalışması tamamlandı. Aynı zamanda “Doktoraların” da dijital ortama aktarımı başarıyla tamamlandı.
Böylelikle Heybeliada Ruhban Okulu için çok önemli olan bir arşiv dijital ortama geçmiş oldu. 2015 yılından itibaren ise aynı çalışma kütüphanede de sürdürülüyor. Bu arada Ekümenik Patrikhane’nin dört resmî dergisinin, Selanik Üniversitesi Teoloji Fakültesi’nin yıllıklarının (1953-1997) ve daha birçok eski ve değerli eserlerin de dijitalleştirilmesi tamamlandı.
“Bize çok fazla şeyi öğrenme fırsatı sunarken aynı zamanda da kütüphanenin belgelerinin yeniden düzenlenmesine ve sahip olduğumuz zenginliğin gösterilmesine yardımcı oluyor” diye açıklıyor peder Kesaryos Hronis. “Bir defasında Ruhban Okulu’nun bünyesinde kitaplarla dolu olan bir oda keşfettik ve bu kitapların çoğunluğu bugün kütüphanemizin “Çok Değerliler” koleksiyonunda bulunuyorlar. Bu odadaki kutular bizler için kinder sürpriz yumurtaları gibiydiler, çünkü her seferinde açtığımız kutuda karşımıza ne çıkacağını bilmiyorduk” diyor gülümseyerek. “Düşünün ki kutulardan dolayı odanın kapısını dahi açamıyorduk, tavana kadar kutularla doluydu”.
“Bir kutuyu açıyorduk ve karşımıza Yannis Psiharis’in koleksiyonu çıkıyordu, diğer kutulardan 16. yüzyıla ait eski kitaplar, partisyonlar, haritalar, Osmanlıca ve Karamanlıca kitaplar… Meclis Kütüphanesi’nin de yardımlarıyla kitapların gün ışığına çıkartılmasına, havalandırılmasına ve Kütüphanemizin
Kaynak:
Heybeliada Ruhban Okulu Kütüphanesi: Yüzyılların derinliğindeki bilgi sandığı