EN BÜYÜK KAZANİMLAR EN BÜYÜK RİSKLERDEN SONRA GELIR

Sayın Öcalan Türk soykirimci devletinin kucağına saatli bombayı bıraktı. Öcalan tek bir açıklama ile hem Türkiye'yi geri dönülmez bir surecin parçası haline getirdi, hemde uluslararası kamuoyunun da sürece dâhil olacağı bir durumu yaratti.

Yannis Vasilis Yaylali

Sayın Öcalan Türk soykirimci devletinin kucağına saatli bombayı bıraktı. Öcalan tek bir açıklama ile hem Türkiye’yi geri dönülmez bir surecin parçası haline getirdi, hemde uluslararası kamuoyunun da sürece dâhil olacağı bir durumu yaratti. Öcalan Türkiye’nin tüm bahanelerini bir kalemde silip atti, bundan sonra hiç bir bahaneye siğinanadan Kürt inkarina göre şekillenen bir çok mevzuati  yasa ve kanunlari birer birer değiştirmek zorunda kalacak, bu saatten sonra artık Kürt halkinin haklarını geri dönülmez şekilde anayasa ve kanunlara geçirmek zorunda kalacaklar.

Mektubun dışında kalan ve Öcalan’in  heyete aktardiğı bir not Sırrı Süreyya Önder tarafından basin açıklamasında dile getirildi. Bu not en az mektubun kendisi hatta ondan dahi önemli ve Türk devletine ödevler getiren ve silah birakmaya şart koşan bir çağrıydı. Yani mesaj sadece Kandil’e değil ayni zamanda Türkiye devletine de , Öcalan notta : “Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” diyordu.  Türkiye’nin ödevi de , PKK’nin silah birakmasi da , en azından silahın bırakılması için çağrısı yapılacak kongre bu şarta bağlanıyor. Bu yüzden Türkiye devleti kucağında saatli bombayı aldığının farkinda değil, bunu gördüğünde, anladıklarinda artık çok geç olacak, geri dönülmez dediğim noktaya da böyle gelecekler.

ULUSLARARASI

Uluslararası kamuoyu bu sürece dâhil, her ne kadar Türkiye, Öcalan  PKK üçgeninde görüşmeler oluyor gibi gözükse de bati bu sürecin tam ortasinda ve süreçte tarafların nasıl yol aldığını da denetleyecegini düşünüyorum, bu belki direkt BM çatısı ile olur ya da bir üçüncü ülke mi olur bunu da ilerleyen süreçte hep beraber göreceğiz, şimdiden dünyanın birçok ülkesi bu konuda mesajlarını vermeye başladılar. Elbette tüm bu olanlar Ortadoğu, Suriye ve Rojava’dan bağımsız olmadığını, koalisyon güçlerinin de işin içerisinde olduğunu görmemek içinde kör olmak gerekir. Türkiye’nin içerisinde olan gücün Suriye/Rojava’da yenilgisi, Türkiye’ye verilen sahte kahramanlık hikayesi, Türkiye’nin, Erdoğan ve ortaklarının buradaki iflası, Rojava devriminin tüm bu süreçlerde kendisini koruyan kahramanlığinin ayrıca,medya savunma alanlarında finalin belli olması yani Türkiye’nin yenilgisi bugün ki sürecin taşlarının oturtulmasinda rolünün olduğunu düşünüyorum.Bu arada Türkiye devletinin Rojava devriminin kazanımlarını bu görüşmelerde kabul ettiğini de ilerleyen zamanlarda göreceğiz.

PKK VE ÖCALAN

PKK’ye gelince ilk etapta Sayın Öcalan’in irade beyanını kabul ettiğini göreceğiz, kongre sürecine kadar tek taraflı ateşkes ilanını duyuracaklarini zannediyorum, elbette Türk devletinin operasyonları devam ederse zaten fiiili olarak bu ateşkes ortadan kalkacaktır.diyelim ki PKK’nin alacağı kararlar beklenip operasyonlar durursa dediğim ateşkes süreci devam edecek, bu süreçte Türkiye’ye karşı bir karar çıkıncaya kadar savaşın durdurulduğu açıklanacak, ardından Sırrı Süreyya Önder’in yazılı olan beyanin dışında açıkladığı “Şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir”  aciklamasinin gereğinin yerine getirilmesi için Türkiye devletine çağrıda bulunulacak, işte o zaman Türkiye devleti kucağında bulduğu saatli bombayla yüzleşmek zorunda kalacak ama artık o saatten sonra geri dönülemeyeceğini görecek, PKK bu noktada Türkiye’nin atacağı adımları izleyecek,elbette bu adımları uluslararası kamuoyu da takip edecek, atılan adımları Kürt kamuoyu, Sayın Öcalan, PKK olumlu karşilarsa ondan sonra kongre çağrısı olacak, bundan sonrası ise PKK kongresinin kararlarına kalacak.

TÜRKİYE

Türkiye devleti aman be deyip de üzerine düşen ödevlerini yerine getirmezse işte o noktada Sayın Öcalan’in çağrısı kadük’e düşecek, yani PKK’ye feshi kararı ortadan kendiliğinden kalkacak,elbette bu durumun uluslararası etkileri de olacak,tüm riskleri alarak Öcalan ve PKK üzerlerine düşen sorumlulukları harfiyen yerine getirmişken Türkiye’nin ipe un sürdüğünü gördükleri için Avrupa ve dünya PKK’nin terör listesinden çıkaracağını ve çözümsüzlügünün kaynağı olan Türkiye’ye büyük yaptırımlar ardisira gelecektir. Bu saatten sonra iki tarafında hiçbir şey olmamış gibi davranması da asla sözkonusu olmayacağını da belirtmeme gerek yok, Sayın Öcalan’in tek bir mektupla yapabildiklerini görebiliyor musunuz, şimdi bu nobellik bir adim değilse nedir, riskleri en az kazanımları kadar çok büyük olan böylesi bir adımı da ancak Öcalan atabilirdi, bir kere daha siyaset bilimini, uluslararası ilişkilerde ki uzmanlığını, Türkiye’yi, Ortadoğu’yu ve dünyayı tanımadaki mahirliğinii Öcalan hepimize gösterdi….

 

Abdullah ÖcalanKürdistanKurdistan Workers' Party (PKKTürkiye
Comments (0)
Add Comment