Bu yazıyı yazmasaydım,bir daha Roboski mezarlığına gidecek yüzüm olmazdı

Roboski ailelerinin yürüttüğü adalet ve hak mücadelesini takip edenler bilir ki bir süredir aileler tuttukları adalet nöbeti esnasında okudukları basın açıklamalarında  katliamın sorumlusu olarak gördükleri devletin dışında da bazı kesimleri eleştirmeye başladı.Bilmeyenler ya da takip edemeyenler için kısaca bu noktaya nasıl gelindi anlatalım.

Roboski ailelerinin yürüttüğü adalet ve hak mücadelesini takip edenler bilir ki bir süredir aileler tuttukları adalet nöbeti esnasında okudukları basın açıklamalarında katliamın sorumlusu olarak gördükleri devletin dışında da bazı kesimleri eleştirmeye başladı.Bilmeyenler ya da takip edemeyenler için kısaca bu noktaya nasıl gelindi anlatalım.

Anayasa mahkemesine kadar Roboski katliamı dosyası için iç hukuk mekazanizmasında bir karış dahi yol alınamadı.Bunun üzerine iç yargı mekanizması için son umut olarak görülen Anayasa mahkemesine 18 temmuz 2014 tarihinde başvuru yapıldı. Bir sen bir buçuk sene adeta dosyayı soğutmaya alan anayasa mahkemesi ‘bazı vekaletnamelerinin zamanında sunulmadığı, bu gecikmeye ilişkin başvurucular vekili tarafından kendisi hakkında sunulan sağlık raporunda belirtilen rahatsızlığın mazeret olarak kabul edilebilecek ağır bir rahatsızlık olmadığı sonucuna ulaşarak evrak eksikliği nedeniyle başvuruyu 24.02.2016 tarihinde oy çokluğu ile reddetmiştir.’ diyerek sadece iç yargı yolunu değil,ardından gidilecek  olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yolunu da kesmiş oldu. Roboski aileleri,avukatları,bizler hatta Anayasa mahkemesinin verdiği karara muhalif üye Osman Ali Feyyaz Paksüt’ün, belirtitği üzere “Otuzdört Türk vatandaşının kamu gücü tarafından yanarak ve parçalanarak ölümüne sebebiyet verildiği başvuru konusu olayda 34 kez yaşam hakkı ihlali ve buna bağlı insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele iddialarının son ulusal inceleme yeri Anayasa Mahkemesi olacaktır. Bu nedenle bu konuda işin esasının önemine binaen şekil şartlarının azami derecede esnek yorumlanmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği,”düşüncesine sahiptik.Geç teslim edilen iki evrak yüzünden,bu katliam,bunca yaşam hakkı ihlali nasıl kapanabilir. Roboski aileleri ve avukatları AİHM bu durum düzeltir umudu ile 22 Agustos 2016 tarihinde başvuru yapıldı. AİHM’de 17/05/2018 tarihinde verdiği karar ile “avukatların belgeleri iki gün geç yolladığı” gerekçesiyle Roboski katliamıyla ilgili yapılan başvuruyu AYM’nin reddettiğini gerekçe göstererek kendisine yapılan başvuruyu “kabul edilemez” buldu. 

HDP, Eş başkan Sezai Temelli şahsında Roboski yaklaşımı için öz eleştiri verdi.Sıra avukatlarda, dosyamız için uğraşması gerekirken sorumluluğunu savsaklayan avukatlarımızdan samimi öz eleştiri bekliyoruz.Ve asıl olarak da Roboski Ailelerin öz eleştiri vermesi gerekir. Herkesten önce dosyamızı takip etmek ailelerimize düşer. Ondan sonra diğer kesimler üzerine düşeni yapmalı. Bu yüzden sağa sola eğmeden ailelerimizin bu konuda seçtiği temsilci arkadaşlar da benze bir yolu izleyerek sorumluluklarını yerine layığıyla getiremedikleri için bir an önce öz eleştiri vermelidir.

Aslında geçtiğimiz günlerde ailelerimizin HDP ile yaptığı ortak basın toplantısında böyle bir şey bekledim. Ailelerimiz ve belirledikleri temsilci arkadaş sorumluluğu paylaşmak yerine kendilerinin dışında neredeyse her kesimi eleştirdiler ve dosyamızın sorumluluğunu onlara yüklediler. Bir kere daha söylüyorum bu saatten sonra sağlıklı yol alınmak isteniyorsa (ki sorunların daha detaylı olduğunu biliyoruz) ailelerimizin temsilci diye kabul ettiği ve kendi yürütmelerini teslim ettikleri arkadaş ya da arkadaşlar kendi üzerilerine düşen sorumluluğu kabul edip öz eleştiri vermeli ve yola tekrar devam etmek isteniyorsa ailelerden bir kere daha olur almalı,ya da almalılar.

Sorumluluğu üzerinden atmak sadece kolaycılıktır. Mesele neydi , iki ya da üç ailenin belgelerinin diğer ailelerin belgeleri ile AYM’ye teslim edilmesini sağlamaktı. Avukatlar çeşitli nedenler ile işini savsaklayabilirler. HDP’nin sorunu ise bir değil, bin desek yeridir. Sorumlu avukatları denetlemede yetersiz kalabilirler. Burada Roboski ailelerin yürütme için seçtikleri arkadaşların tüm işi gücü ise bu dosyaları takip etmek, bir yerde aksayan bir şey oldu mu bu duruma müdahale etmek ve aksayan şeyin seyrini düzeltmek için çabalamaktır ki arkadaşlar her şeyimiz ile kendimizi Roboski’ye kendimizi adıyoruz diye de söz vermişlerdi. Şimdi örneğin aksayan bir durum söz konusu ise bazı aileler gevşek davranıp belgeleri göndermede yavaş davranıyorsa temsilci devreye girmeli ve o aksaklığı gidermeli.

Temsilci arkadaş ya da arkadaşlar, aileler ile ilgili her şeyi hallettiğinde de sorumluluğu bitmiyor. Dosyaları teslim ettiği avukatları sürekli kontrol etmeli, belgeleri eksiksiz ve zamanında mahkemelere teslim edilinceye kadar gerekirse kapılarında yatıp takibi sürdürmeli.Şimdi bu aşamadan sonrası gelmediği için diğer aşamalara değinmeyeceğim.Yani topu taca atarak sorumluluktan kaçmak mümkün değil. Geçtiğimiz günlerde HDP’nin Eş başkanı Sezai Temelli başta olmak üzere bir heyet Roboskili aileleri ziyarete gitti. Roboski’de ortak yapılan basın açıklaması ve HDP’nin Roboski dosyasının takibinin tam istendiği düzeyde yapılamaması ile ilgili verdiği öz eleştiri anlamlı fakat eksiktir. Dediğim gibi bu dosyaların asıl sahibi Roboski aileleri ve onların temsilci olarak öne çıkardığı arkadaşlardır. Kanımca sorumluluğun büyük çoğunluğu da onlara ait olması lazım.O yüzden HDP’nin gösterdiği olgunluğa aileler ve seçtikleri temsilciler de göstermeli ve söz verdiğimiz sehitlerimiz için özeleşti vermeliler. Sonra kaldığımız yerden hak ve adalet mücedelemize devam etmeliyiz.Hiç bir şey daha bitmedi , mucadele etmeye daha yeni başlıyoruz. Her zaman dediğimiz gibi biz bitti demeden Roboski bitmez…

#RoboskiyiUnutma

AYMHDPRoboskiRoboski katliamıVeli Encu
Comments (0)
Add Comment